Ekonomide Hile
Ekonomide hile tıpkı kanuna karşı hile gibi bazı boşluklardan, farklı anlamlardan, farklı yorumlardan yararlanarak gerçeği farklı göstermek anlamına gelir. Buna ekonomide illüzyon da diyebiliriz. Bunun pek çok örneği vardır. Ben iki örnek üzerinde duracağım.
İlk örneği GSYH hesaplarından
vereyim. Türk Lirası üzerinden hesaplanan GSYH cari fiyatlarla (yani içinde
fiyat artışları, enflasyon olarak) hesaplanır. Dolayısıyla enflasyon ne kadar
yüksekse cari fiyatlarla GSYH o kadar yüksek çıkar. Sonra bu şekilde bulunan
GSYTH o yılın USD/TL kuruna bölünerek dolar cinsinden hesaplanır. Burada da kur
ne kadar düşükse dolar cinsinden GSYH o kadar yüksek çıkar. Bunu bir denklemle
gösterelim:
GSYH
USD
= Cari Fiyatlarla GSYH TL /
USD/TL Kuru
Denklemden görülebileceği gibi
Cari Fiyatlarla GSYHTL ne kadar büyük, USD/TL kuru ne kadar küçükse GSYHUSD o
kadar büyük çıkar. Dolayısıyla enflasyon yükseldikçe ve kur sabit kaldıkça
bizim GSYHUSD de o kadar yüksek çıkar. AKP, yıllardır GSYHUSD’yi
yüksek çıkarmak için kuru bastırıyor. GSYHUSD’nin yüksek çıkmasının en
önemli koşulu enflasyonun kur artışından yüksek olması. O nedenle enflasyonun
öyle fazla düşürülmeye çalışıldığına da pek inanmayın.
İkinci örneği enflasyondan
alalım. Manşet enflasyon da denen tüketici fiyatları enflasyonu, TÜFE adı
verilen ve 12 ana grupta (43 alt grupta) toplanmış toplam 407 maddenin hane
halkı bütçe araştırması çerçevesinde ağırlıklandırılmış bir fiyat sepetinin
aydan aya ve 12 aylık bazda değişim oranlarını ölçüyor. Bu sepetin yapısının, hane
halkı bütçe araştırmasının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ayrı bir tartışma
konusu. Burada üzerinde duracağım konu kamu kesimince yönetilen ve yönlendirilen
fiyat artışlarının nasıl ayarlandığı meselesi. Bunu tam olarak ortaya
koyabilmek için 2025 yılı Ocak ayını gözden geçirelim.
2025 yılına girilirken asgari
ücret, memur ve emekli maaşları artırıldı. Bu artışlar enflasyonun oldukça
gerisinde kaldı. Özel kesim ücretleri enflasyona uygun olarak artırıldı.
Artışlar enflasyonun gerisinde kalsa da piyasa zamları çok daha yüksek
oranlarda yaptı. Kamu kesimi de ücret artışlarının yarattığı gelir açığını
kapatabilmek için elektrik, doğal gaz, benzin, alkol ve tütün ürünleri gibi
kendi yönetimi altında olan mallara zamları yaptı. Bunlara ek olarak vergi
oranları, harçlar, trafik cezaları, idari cezalar da yeniden değerleme oranı
olan yüzde 44 oranında artırıldı. Bunların hepsi Ocak ayında yapıldı. Niçin
yıla yayılı olarak yapılmadı da Ocak ayında yapıldı? Çünkü 2024 yılı Ocak
ayında aylık enflasyon yüzde 6,7 idi. Bu çok yüksek bir oran. Zamları hesapladılar
ve bu oranın biraz altında etki yapacak şekilde yaptılar. Sonuçta Ocak ayı
enflasyonu yüzde 5,03 ile geçen yılın 1,67 puan düşük çıktı. Bunun sonucunda 12
aylık enflasyon da baz etkisiyle yüzde 44,38’den yüzde 42,12’ye düştü.
Enflasyonu böyle ayarlamak dere
yatağını değiştirip tarlayı sulamak gibi bir şey. İlk başta zararı yokmuş gibi
hatta tarlayı bedavadan sulamaya yaradığı için yararlıymış gibi görünür. Ne var
ki yağışların arttığı dönemde dere taşıp, tarlayı su bastığında zararı ortaya
çıkar.
İllüzyon hoş bir sanattır, insanı
şaşırtır, işin büyüsünü anlamak çok da kolay değildir. Ama insan gerçeği bir
kez gördüğünde illüzyon bütün esprisini kaybeder.
Ekonomide durum biraz daha
farklıdır. Sahnedeki illüzyonla izleyicileri kandırmak söz konusudur,
ekonomideki illüzyonla sonuçta kendimizi kandırmış oluruz.
Hocam kaleminize sağlık.
YanıtlaSilSağ olun.
SilTL reel efektif kuru TL nin değersiz olduğunu gösterirken “yıllardır GSYHUSD’yi yüksek çıkarmak için kuru bastırıyor” ifadesi ne kadar doğru?
SilPeki hpcam merak ettiğim bir şey var malum nas ekonomisi ve dini hassasiyetler üzerinden gidrn bir iktidar 23 yıldır bu faiz ekonomisinden kurtulmak için bir yeni ekonomi sistemi oluşturamaz mıydı? Hocam şu an dünyada faiz işlemeyen bir ekonomi sistemi mevcut mudur? Bunu gerçekten merak ettiğim için soruyorum. Her zamanki gibi bilgilendirici bir yazı olmuş emeğinize sağlık.
YanıtlaSilSizce iktidar gerçekten bu dediklerinizi yapmaya arzulu mu yoksa öyle mi görünüyor?
SilFaiz olmaz. İse para da olmaz bu iki ikiz kardeş gibidir bankalar paradan para türetirler yeni ekonomi de faiz ilk planda olabilir 🤔
SilCumhurbaşkanı Erdoğan ekonomist olduğunu söyledi. Gördük ki aynı zamanda kendisi müthiş bir illüzyonistte. Ve bizler illüzyonistlere her zaman hayran olmuşuzdur. Sahne ekibi olan TÜİK ile yaptığı gösteriler çok başarılı ilerlemekte ve halkımızı oldukça memnun etmektedir.
YanıtlaSilÖrnek: Erdoğan'ın çay-simit hesabını günümüz için yaparsak, simit 20 lira, çay bahçesindeki bir bardak çay ise 30 lira. Ben, eşim ve 3 çocuk (5 kişilik bir aile) günde 3 öğün sadece çay ve simit tüketsek ayda 22500 lira yapar. Asgari ücret ise 22104 lira.
SilErdoğan 1993 yılında Bursa'da 5 kişilik bir aile üzerinden çay-simit hesabı yapmış ve bunu asgari ücretle karşılaştırdıktan sonra şunları söylemişti:
''Bu zalim yönetim, bu aziz millete bir bardak çayla bir simidi bile layık görmüyor!
Evin kirasını kim ödeyecek,
Elektrik parasını kim ödeyecek,
Su parasını kim ödeyecek,
Çoluk çocuğun okul masrafını kim karşılayacak!
Soruyorum sizlere. İşte, ekonomik durum bu!''
25 Aralık 2024 AK Parti Meclis Grup Toplantısı'nda Erdoğan, 22104 lira olarak açıklanan asgari ücret için ise bu sefer şu açıklamayı yaptı:
"Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık"
Kişi aynı, durum aynı fakat söylem farklı. Hatta İstanbul'da ortalama kiraların 25 bin lira olduğunu düşünürsek, çay-simit hesabı yapıp kafa yormaya gerek bile kalmıyor. Elde direkt sıfır kalıyor hatta sıfırın altında eksi kaldığı için borçlanmış da oluyoruz. Dünyada Birleşmiş Milletler'e üye olan 193 ülke var ve biz en yüksek 6. enflasyona sahibiz. 140 ülkenin yıllık enflasyonu, Türkiye'nin Ocak 2025 aylık enflasyonundan bile daha düşük. Tüm bunlar ortadayken ve maaşlara TÜİK enflasyonunun bile altında zam yapılmışken, çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik demek ne kadar samimi, ne kadar gerçekçidir? Bu durum Venezüella'nın, ''çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik'' demesi gibi bir şeydir. Venezüella'da siyasiler böyle bir algı yaparlar mı bilmiyorum lakin gelişmiş ülkelerde bu algılar tutmaz. Çünkü halk da bilinçlidir. Bizdeki durum ise çok farklıdır ve bilinçli olup olmamanın da ötesindedir. Çünkü bizim bakış açımız tamamen şahsiyetleri yüceltme üzerine kurulmuştur. Bu yüzden bizde söylemler değil, kişiler önemlidir. Hal böyle olunca kişi ne söylerse söylesin kabul ederiz ve böylece ilüzyona da açık hale geliriz. Eğitim sistemimiz gelişmedikçe; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmedikçe bu gerçeğimiz değişmez ve kula kulluk etmeye devam ederiz.
Hiç sürdürülebilir bir yöntem değil. Biz bu ilüzyona inanmasakta, ekonomi yönetimi bu sivribazlığı marifetmiş gibi sürdürüyor.
YanıtlaSilVar olun hocam 💐
Teşekkürler.
Silİslâm ile aldatmak mübahtır. Haktır. Bunda bir beis yoktur. Hele halk aptalsa tadından yemnez. İnsanın aldattıkça aldatası gelir.
YanıtlaSilİnsanları Allah ve din ile aldatmak, iki yüzlü riyakâr ve münafık kimselerin işidir. Nitekim Kur’an’da, münafıkların cehennemin en alt tabakasında yer alacağı bildirilmiştir (Nisa 4/145). Bu nedenle, dini istismar etmek asla meşru görülemez; aksine, bunu yapanlar en ağır cezaya çarptırılacaklardır. Din, samimiyetle yaşanmalı ve hiçbir şekilde kişisel menfaat veya çıkar aracı haline getirilmemelidir.
Silhahahhahahaha
SilEmekli aylığımdan biliyorum. 3 yıl önce 700 dolara denk idi, şimdi yaklaşık 960 dolara denk. Ama satın alma gücü daha düşük.
YanıtlaSilEvet ve bunu dolar cinsinden emekli aylıkları ve asgari ücret arttı diye anlatıyorlar ve pek çok kişi de buna inanıyor.
SilYazınız için teşekkürler.
SilSayın hocam elinize sağlık.
SilŞeye anlatır gibi anlatacağım müsadenizle. Diyelimki dolar 100 tl benim maaşım 10 bin tl. yani 100 dolar. cep telefonu alacağım 10 bin tl yani 100 dolar.
Diyelimki dolar 10 tl. benim maaşım yine 10 bin tl. yani 1000 dolar. cep telefonu alacağım yine 10 bin tl yani 1000 dolar.
Yani önemli olan alım gücü, dolar kaç olursa olsun alım gücüne bakmak lazım.
"Rakamlar yalan söylemez ancak en büyük yalanlar rakamlarla söylenir." Mark TWAIN
YanıtlaSil👍
SilEn az yüzde 70'i 78 IQ zekâya sahip olan bir millete yapılan bu muamele gayet normal. Kalan yüzde 3-5 de yüksek IQ ile zaten çok iyi şartlarda yaşıyor. Yüzde 70 lik kesim "saman yerim ama böyle yönetimle yaşamaya razıyım" diyor. Yüzde 10 zaten iyi yaşıyor. Problem olan yüzde 20 lik kesim. Onlar da doktor, mühendis, akademisyen, bilim insanları ve aydın insanlar. Onları da bir şekilde ülkeden uzaklaştırıp kurtulurlarsa. Sonsuza kadar iktidarda kalıp krallar gibi yaşayacaklar. Samanlar yiyerek yedirerek. Samanları bol olsun...
YanıtlaSilKira kontrolünü de bir kısım ayrıcalıklı azınlık kendi lehlerine çevirdiler yani ayrıcalıklı bir azınlık İstanbul ve Ankara'nın iyi muhitlerindeki evlere taşınıp 2 sene yüzde 25 enflasyon altı zam yaparak ekonomide hile yaptılar ve şimdi bu sebeple bazı evler aynı apartmandaki muadillerine göre yarı fiyatına veya üçte bir fiyatına kirada gasp edilmiş vaziyette. Halbuki kesesine uygun başka bir mahalleye taşınabilirler ama taşınmıyorlar.Mahkemeye versen 10 seneden önce çıkaramıyormuşsun kiracıyı ki sözleşme . Adam asgari ücretin 10 bin tl altında kira fiyatına Çankaya'da iyi muhitte 110 m2 evde manzaralı oturuyor ve evimi gasp ediyor. Zaten kira sözleşmesinin içindeki mevcut olan tahliye maddelerini hakimler dikkate almıyormuş ki bu da sözleşme hürriyetine aykırı. Bakınız Donald Trump da bu durumdan rahatsız olduğunu ve kira kontrolünün ekonomiyi mahvettiğini ve de ayrıcalıklı bir azınlık dışında kimseye faydası olmadığını ev sorununu da çözemediğini bir felaket oldugunu yazmış. “Rent control is a disaster for all but the privileged minority who are protected by it. As much as any other single factor, rent control is responsible for the desperate housing crisis that has plagued NYC for the past 20 years.” The Art Of the Deal.
YanıtlaSilevini gasp nası ediyor anlamadım adam senin evine zorlamı taşındı? oturdunuz sözleşme yaptınız işine gelmeyincede sözleşmeden caymak istedin senin gibilere fırsatçı deniyor 50 yıllık daireye bi maaş istemeye utanmıyormusun?
SilSiyaset kurumu seçildiği andan itibaren bir sonraki seçimi nasıl kazanırım çalışmasına girer. Ekonomik , sosyal ve yapısal sorunlar ikinci planda kalır.Dolasıyla birinci derecede enflasyonu düşürmek yerine ekonomik büyüme tercih edilir enflasyonu düşürmek için iktidarın bedel ödemesi gerekir.
YanıtlaSilÇok merak ediyorum perde kapanınca makyaj silinince gerçekler ortaya dökülünce neler yaşanacak
YanıtlaSilHile 2009 sonrasi başladı. Yanılmıyorsam iki kere gsyh hesaplama metodu değiştirildi. Öyle ki bir gecede kisi başı gelir binlerce dolar kağıt üstünde yükseldi. Sonra enflasyon sepeti defalarca değiştirildi.
YanıtlaSilSanal gerçeklik ortamındayız. (İngilizce: virtual reality; VR), kurgular ile gerçek ve hayalin birleştirilmesidir.
YanıtlaSilGerçek ötesi dönemi.
SilDevlet, vergi zamlarını (yeniden değerleme oranıyla) %44 artışla yaptı ve 12 aya yaymadı, tek seferde Ocak ayında yaptı. Peki bu durumda devlet, asgari ücrete neden %30 zam yaptı? Neden yeniden değerleme oranı olan %44 ile zam yapmadı? Bu şekilde gelirin düşürülüp, giderlerin artırılması haksızlık olmuyor mu? İnsanların alım gücü azaltılmış ve emek, sömürülmüş olmuyor mu? Bu durumda bu haksızlığın giderilmesi için asgari ücretin 6 ay sonra tekrar güncellenmesi gerekir mi?
YanıtlaSilGidermelidir desek de işe yaramıyor.
SilBüyükşehirlerde asgari ücretin her ay güncellenmesi gerekir.
SilVergi zamlarının yıla yayılmadan tek seferde yapılmasının enflasyon üzerinde gecikmeli etkisi olacak mıdır? Bir de %44 oranında tek seferde yapılan bu vergi artışları, yılın geri kalanında vergi artışı yapılmayacağı anlamına mı gelmektedir?
YanıtlaSilGelmez ama bu kadar yüksek yapılması gerekmez muhtemelen.
SilHocam enflasyon kemikleştimi?
YanıtlaSilKristalleşip döğme çelik gibi oldu. Artık kurşun bile işlemez enflasyona. Kemik ne kelime. Hocam da sadece gülmüş.
SilArtık Enflamasyon a dönüştü.
SilSadece Ekonomide değil, her şeyde HİLE
SilOnun için, toplum ömür boyu çeker ÇİLE
GÜNAYDIN !
YanıtlaSilUyanda balığa gidelim...
Kapalı devre televizyon seyredilen odalarda ki illizyonla kendilerini sarhoş ediyorlar... millet görüyor, yaşıyor, hissediyor yani büyünün etkisinde değil. Kısaca milleti değil, kendi kendilerini kandırıyorlar.
PUTİZM(Menfaatperestlik)
Bence bütün bu olan biten bir plan dahilinde bilinçli olarak uygulanıyor. Pasifize bir toplum düzeni isteniyor. Çoğunluk kendi derdinden başka birşey göremesin diye bütün bu çabalar. Ayrıca eklemeliyim ki hile türleri özellikle zorunlu ihtiyaç maddelerinde de çok fazla uygulanıyor. Eskiden aldığımız kaliteli ürünlerin üç beş misli fiatına aynı markaların kalitesi bozulmuş ürünlerini almak zorunda kalıyoruz.. Yazınız için sağolunuz..
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilYazınız için sağolunuz..
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilAma olmaz ki ŞAPKADAKİ TAVŞANI açık ettiniz :-)
YanıtlaSilGerçi tavşanın şapkaya önceden konulduğunu herkes bilir ama yine de şapkadan tavşan çıkınca şaşırmayı tercih eder.
Bize de sayenizde şaşıranlara şaşırmak düşüyor :-)
😀
SilŞapka demişken, 🙄şeytan şapka çıkarıyor uzunca bir süredir bu olanlara.
SilÇözüm? 😊😊
YanıtlaSilSayın adsız 19.41, çözüm siz siniz.
SilÇok doğru.
SilHocam enflasyon mevsimsellikten nasıl arındırılıyor?
YanıtlaSilBurada perakende satışlar için mevsimsellikten arındırılma anlatılıyor ama mantığı aşağı yukarı aynı.
Silhttps://www.tuik.gov.tr/indir/m_t_metaveri/pte_mv.pdf
Sayın hocam,
YanıtlaSilEnflasyonun büyümeyi finanse etmesi yönüyle de bu durum adı konulmayan bir politika tercihi midir? Daha önceki yazılarınızda da vurgulamıştınız İran örneği: yüksek enflasyon, düşük tutulan resmi döviz kuru ile şişen GSYH sonucu İran'ın G-20'ye girmesi.
Mikro bazda da yüksek enflasyon dönemlerinde varlık fiyatlarının ve varlık gelirlerinin artması varlık sahipleri lehine kaynak aktarımı ile servet büyümesini sağlaması da varit bir gerçektir .
Evet durum böyledir.
SilHocam, sanırım yabancı yatırımcılar bu hilenin, illüzyonun farkındalar...Dolar bazında dünyanın en yüksek faizi verilmesine rağmen, üç beş kumarbaz dışında, ülkeye ne direkt yatırım, ne de portföy yatırımı olarak ciddiye alınacak montanda giriş yok.
YanıtlaSilEvet insanlar artık yıllardır bunları izliyor ve biliyor.
SilSaygıdeğer hocam, yazılarınızı severek takip etmekteyim. Acaba bir gün zaman ayırıp da ülke para politikası olarak sabit kur rejimi uygulasak Türkiye Cumhuriyeti özelindeki etkileri, artı/eksileri ne olur diye değerlendirdiğiniz bir yazı yazabilir misiniz? Böyle bir yazınız varsa ve ben gözden kaçırdıysam kusura bakmayın lütfen.
YanıtlaSilSayın Adsız 08:27, buyrun:
SilTürkiye Sabit Kur Rejimine Geçebilir mi?
Ağustos 10, 2018
https://www.mahfiegilmez.com/2018/08/turkiye-sabit-kur-rejimine-gecebilir-mi.html?m=1
sayın adsız 08:27, Mahfi hocanın 2018 tarihli Türkiye Sabit Kur Rejimine Geçebilir mi? makalesine ek olarak
SilGoogle da "ilaçta sabit kur" diye aratırsanız sektörel uygulama örneği olarak ne gibi sıkıntılara neden olduğunu haberlerden görebilirsiniz.
Sabit kur rejimi uygulayabilmek icin dis ticari dengen ve veya cari dengen açık olmamali. Ya da en azindan bütçe dengen stabil olmali. Ikiz açık olmamali yani. Fiyat istikrarı sürdürülebilir şekilde olmali. Yani sadece merkez bankasının rezervini dövize yüksek faiz ile doldurarak sabit kur rejimi uygulamak intihar etmek demektir.
SilSayin hocam enflasyon ile devlet ayni zamanda borclarini da eritiyor, bu durumda devlet enflasyon ile neden mücadele etsin ki...Saygilar...
YanıtlaSilEtmiyor zaten, ediyormuş gibi yapıyor.
Silsayın adsız 08:27, Mahfi hocanın 2018 tarihli Türkiye Sabit Kur Rejimine Geçebilir mi? makalesine ek olarak
YanıtlaSilGoogle da "ilaçta sabit kur" diye aratırsanız sektörel uygulama örneği olarak ne gibi sıkıntılara neden olduğunu haberlerden görebilirsiniz.
Son dönemde okuduğum en kıymetli yazılardan biri hocam. Elinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilSayın Eğilmez;
YanıtlaSilGSYH hesaplanırken, maliyetler düşürülür değil mi?
Hayır.
Sil75 yaşında
YanıtlaSilbilimi savunuyor hâlâ
post-truth çağındayız
haberi yok mu acaba
yapısal reformlara başlamalıyız, der
Silhükümet dinlemez, ertelerde erteler
hocamızın içini kaplar bir keder
max bruch dinleyerek, kendini teselli eder
enflasyon, ne büyük bela
Silnas mıdır çaresi, faiz midir acaba
bilimden ayrılırız, kurtlar peşimize düşer
mahfi hocamızın sabrına şapka çıkarmak düşer
ben bir garip vatandaşım
Silne etliye karışırım, ne sütlüye bulaşırım
pahalılıktan şikayet eder dururum
sonra sandığa giderim
yine aynı oyları veririm
:)
SilMerhaba ,
YanıtlaSilHocam size bir sorum olacak. Yeni Ekonomi kitabınızı okudum elinize sağlık çok faydalandım. Kitabın bir bölümünde yüksek enflasyonun hükümetlerin dolaylı olarak işine geldiğini yazmıştınız. Ben bunun nasıl olduğunu anlayamadım. Açıklayabilir misiniz?
Korhan Korun
Çünkü enflasyon yükseldikçe toplanan KDV ve ÖTV de artar.
SilHocam malesef bizimki gibi ülkelerde "cehalet mutluluktur" prensibi geçerli, keşke bizde bu hilelere kansakta acı gerçekleri bilmenin azabını yaşamasak, zira her şeye rağmen yıllardır bu hileleri yaparak halkı soyanları desteklemeye devam eden kalabalık bir kitle nedeniyle aynı sarmalın içinde dönüp duruyoruz.
YanıtlaSilBilgi azaptır…
YanıtlaSilAzap da bilgidir.
Sil